Efsane jokey Ekrem Kurt ölümünün 11’nci yılında, adını taşıyan Apranti Eğitim Merkezi’nde düzenlenen törenle anıldı. Yarış dünyasındaki başarılarının yanı sıra kişiliği ile de örnek olmayı başaran efsane jokey 27 Şubat 1997 yılında vefat etmişti.

 

Anma töreni saygı duruşu ve İstiklal marşının okunması ardından eski jokeylerimizden Yaşar Atçı, Jokeyler Derneği Başkanı Ahmet Atçı, adını alan Apranti Eğitim Merkezi’nin binicilik eğitmeni Cemal Kurt ile 2. sınıf öğrencisi Baran Öztürk’ün konuşmalarıyla sürdü.

Konuşmacılar Ekrem Kurt’un jokeylik yaşamı boyunca yaptığı başarıların yanı sıra yardımseverliği ve efendi kişiliğiyle gençlere örnek olmasından bahsettiler.  

Ekrem Kurt’u anma törenine, eşi Nermin Kurt ve ailesinin yanı sıra Türkiye Jokey Kulübü Yönetim Kurulu Üyeleri Osman Çıkıllı ve Ercan Emre ile TJK Genel Müdür yardımcısı Şeref Somtürk, Veliefendi Hipodrom Müdürü Sabahattin Katan, beraber at bindiği jokey arkadaşları, dostları ile TJK çalışanları katıldı. Tören sonrasında Kurt ailesi tarafından katılımcılara helva dağıtıldı.

Efsane Jokey Ekrem Kurt, adını taşıyan Eğitim Merkezi, hipodrom önündeki Ekrem Kurt Bulvarı, Veliefendi Hipodromu önünde yer alan kavşaktaki heykeli ve adına düzenlenen koşu ile zihinlerde yerini koruyor.

Ekrem Kurt

Türk at yarışçılığında akla gelen ilk isimlerden birisi, hiç kuşkusuz Ekrem Kurt' tur. At yarışları ile uzaktan yakından ilişkisi olmayan çevrelerde bile yarış konusu açılınca hemen Ekrem Kurt' un ismi ortaya atılır. Çünkü Ekrem Kurt at yarışçılığının bir simgesi haline gelmiş, ününü Türkiye'de olduğu kadar yurt dışında da duyurmuş, kelimenin tam anlamıyla profesyonel bir jokeyimizdir.

Ekrem Kurt' un jokeyliği meslek olarak seçmesi 1948'lere dayanır. Başladığı ilk günden itibaren tehlikeli mesleğini efendice ve diğer meslektaşlarına örnek olacak prensiplerle sürdürmüş usta jokeyimiz, 1934 yılında Salihli'de doğdu. Çocukluğu burada geçen Ekrem Kurt, daha küçük yaşlarda at sevgisini benliğinde tatmaya başladı ve atların üstünden inmez oldu. Eniştesine ait Göksu ve Fidan isimli iki atla Salihli'de devamlı çalışan geleceğin ünlü jokeyi, 1948 yılının Mart ayında İzmir Hipodromu'nda yapılan 1000 metrelik bir koşuda Göksu'ya bindi ve girdiği bu ilk yarışta bütün rakiplerini geride bırakarak hayatının da ilk birinciliğini elde etti. O günün Ekrem Kurt için bambaşka bir özelliği de vardı. Çünkü 14 yaşındaki bu genç bileğinin alçıya alınmış olmasına rağmen her şeyi göze almış, alçıyı söküp atarak, sakat eliyle koşuya katılmış ve birinciliği elde etmişti.

49 yıllık yarış hayatı boyunca yaklaşık 15 bin koşuya iştirak etmiş, 4.000 civarında birincilik kazanmıştır. En çok yarış kazandığı yıllar 1955–1959 yılları olmuştur. Unutamadığı atlardan biri de hiç kuşkusuz karayel’dir. Bu güzide saf kan ile 17 yarış kazanmıştır. Kurt, yarışçılık ve jokeylik hayatında 7 tane de Gazi Koşusu şampiyonluğu elde etmiştir. Ona at sahibi olsun, antrenör olsun hiç kimse direktif vererek "Şöyle yap, böyle yap" diye telkinde bulunamazdı. Yarış içinde planını uygular, yine yarış içinde kendi inisiyatifiyle koşardı. Ona verilen bu imkân aslında her jokeye verilmeliydi. Çünkü son söz pilotundu.

Ekrem Kurt aprantiler ve genç jokeylere şu nasihati vermişti: "Yarış kazanabilmek birçok faktörün bir araya gelmesine bağlıdır. Gönül istiyor ki yarış severler yerli-yersiz konuşmasın. Herhangi bir nedenle 100 metre geriden gelen bir ata jokey ne yapabilir? Aprantilere daha ilk yarışlarında yanlış koştun diyorlar. Tabii onlar henüz acemi çocuklardır. Hâlbuki at sahiplerinin onlara moral vermesi gerekir."

Ekrem Kurt, Türkiye Jokey Kulübü'nün 4 Şubat 1993'te yapılan Olağan Genel Kurul toplantısında da oy birliğiyle Asli Üyeliğe kabul edilmişti.