
''Atçılığın
dünya ekonomisindeki yeri”
konulu seminer sona erdi

''Atçılığın dünya
ekonomisindeki yeri” semineri İstanbul’daki çalışma toplantısının
ardından Ankara Sheraton otelinde yapılan son gün oturumu ile devam etti.
TJK asli üyesi Selman Taşbek’in oturum başkanlığında yapılan toplantının
ikinci günü Taşbek’in konuşmacıları tanıtımıyla başladı.
|

Seminerin açılış konuşmasını yapan
TJK Başkan Yasin Kadri Ekinci konuşmasında “Dünyanın çeşitli
ülkelerinden gelen kıymetli misafirler hepiniz buraya kadar geldiğiniz
için teşekkür ediyorum ve saygıyla selamlıyorum. Bizi bir araya getiren
at sevgisidir. Hepimizin ortak yanı yarışçılığımız ve mücadelemizdir.
Bugün burada atlarımız yok, Türk atçılığı var. Seminerin Türk ve dünya
atçılığına hayırlı olmasını dilerim” dedi.
|

Konuşmacı olarak
kürsüye ilk olarak IFHA (Uluslararası
Atyarışı otoriteleri federasyonu)Başkanı Maurits Bruggink
geldi. Dünya atçılık endüstrisine genel bir bakış adı altında, IFHA ve
çalışmaları hakkında bilgiler veren Bruggink dünya yarışçılığının geldiği
noktadan ve bahis çeşitleri ile kesintilerden örnekler verdi. Alternatif
gelir yollarından da bahseden Bruggink bunları hipodroma gelen yarışseverler,
sponsorluk ve uluslararası iletişim olarak sıraladı. |

Daha sonra kürsüye
gelen EFTBA (Avrupa safkan yetiştiricileri
birlikleri federasyonu) başkanı Dr.Franco Castelfranchi 14
yıl önce kurulan kuruluşun gösterdiği gelişimden bahsederek 22 üyeli bu
oluşumun yarış endüstrisinde tek olduğunu söyledi. 64 ülkede safkan İngiliz
atı üretilip satıldığını söyledi. Castelfranchi atçılığın araziler açısından
ekonomiye faydalarını şöyle sıraladı. Toprağa bağlıdır. Ekoloji dostudur,
toprağı korur. Yoğun emek sarf eder. Kırsal bölgelerde önemli işgücü
yaratır. Çoğunlukla ekonomik getirisi olmayan arazileri kullanarak ekonomiye
kazandırır. Avrupa’da 20 bin safkan İngiliz yetiştiricisi olduğuna dikkat
çeken Castelfranchi 126 bin kişinin doğrudan 400 bin kişinin de dolaylı
olarak buralarda istihdam edildiğini, her yıl ortalama 25 bin tayın
yetiştiğini ve 100 bin dönümden fazla otlak kullanıldığını, AB’de aşım
gelirinin de 200 milyon avro olduğunu söyledi. 500 hipodromda 100 bin
koşunun yapıldığını açıklayan Dr. Castelfranchi sadece üye ülkelerde 34
milyar avronun çok üstünde bahis oynandığının hesaplandığını açıkladı. Dünya
üzerinde ise bahis gelirinin 86 milyar euro olduğunu ve önemli 10 koşuda gün
başına 100 bin yarışseverin hipodromlara geldiğini açıkladı.
Türk yarışçılık
otoritelerine de bazı tavsiyelerde bulunan Dr. Castelfranchi şunları
söyledi. “Öncelikle veterinerlik ve sağlıkla ilgili yasal düzenlemeleri
daha da geliştirmeniz lazım. Uluslararası katalogda şu anda 3’üncü
kategoridesiniz. Eminim 2010 yılına kadar çalışmalarınızı sürdürürseniz 2.
Kategoriye geçebilirsiniz. Türkiye’de bulunduğum süre içerisinde atçılık
için çok uygun bir ortamın olduğunu gördüm. Eminim bu katalogda üst
kategorilere geçtiğinizde bunun faydalarını göreceksiniz. Ve küresel
ekonomiye daha çok katkıda bulunacaksınız”
|

Seminer Goffs
Pazarlama müdürü Joey Cullen’ın ''At satışlarının dünü ve bugünü''
ile Weatherbys’dan Grant Harris’in ''İngiltere ve İrlanda’daki at
üretimi'' ile ilgili sunumuyla devam etti. |

BBM’den Anna
Pinnington’un ''İngiliz atı yarış ve yetiştiriciliği'' hakkında
verdiği bilgilerle devam eden sabah oturumu Horse Racing İreland başkanı
Michael O’hagan ve Keenland yetkilisi Chauncey Morris’in
sunumuyla sona erdi.
|
Yemeğe verilen aranın ardından seminere IFAHR’ın (Uluslararası Arap atları
yarış yetkilileri Federasyonu) sunumu ile devam edildi. IFAHR Başkanı Sami
Jassim Al Boenain rahatsız olduğu için yerine Jean Pierre Deroubaix yaptı.
1999
yılıonda 18 ülkenin biraraya gelmesi ile kurulan federasyon şu anda 28 üyeye
sahip. IFAHR istatistiklerini de anlatan Deroubaix 2007 yılında idmandaki
arap atları sayısının hemen hemen yarısının Türkiye’de olduğunu söyledi.
İkramiye dağılımında Türkiye’de 34 milyon avro ikramiye dağıtılırken diğer
ülkelerin toplam ikramiyesinin 12,5 milyon avro olduğunu açıklayan deroubaix
yarışların ise türkiye’de 1646 adet gerçekleşirken diğer ülkelerin toplam
yarış adetinin 2100 olarak kaldığını anlattı. 2007 yılının en zengin
ikramiyeleri arasında Enternasyonal Malazgirt koşusunu birinci sırada
gösteren Deroubaix kazanç sıralamasında safkanımız İzbatur’un 789 bin avro
kazanç ile ilk sırada olduğunu açıkladı. İlk on içersinde 7 tane Türk
safkanının olduğunu da sözlerine ekledi.

Deroubix’den sonra söz alan JRA (Japan Racing association) baş temsilcisi
Aki Mitusaki Akitani Japon arap atçılığının süreç içersinde safkan ingiliz
yetiştiriciliği ve yarışçılığına dönüşümünü anlattı. Bu sürecin oldukça zor
olduğundan bahseden Akitani geleneksel japon yetiştiriciliğinin bu süreçte
yaşadığı zorlukları yarışseverin beğenisi ve ekonomik katkılarıyla
yendiklerini anlattı.
Şimdi dünya yarışçılık literatüründe ön saflarda olduklarını söyleyen
Akitani safkanları Admire Moon’un geçen yıl 40 milyon dolara satıldığını
anlatarak gelinen noktadaki başarıyı örnekledi.
|
Seminer SAAYSD (Safkan Arap atları ve yetiştiricileri derneği) Başkanı Cihat
Gürüz ve SİAYSD (Safkan İngiliz atları ve yetiştiricileri derneği) Genel
Sekreteri Cengizhan Gödek söz alarak derneklerinin yetiştiricilik ve
yarışçılıktaki faaliyetleri ile Türkiye’deki İngiliz ve Arap atçılığının
durumunu anlattı.
Daha
sonra kürsüye gelen Türkiye Yarış Atı Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneği Başkanı İnci Özdemir bir değerlendirme yaparak
yarış ve yetiştiricliğin ülke ekonomisine katkısından bahsederken
kesintilerin yeni çıkan yasa ile biraz olsun sektörü rahatlattığını ancak
bunun yeterli olmadığını söyledi. Yine de bu alanda yapılan ilk düzenleme
olduğunun altını çizdi. Acil önlemlerden de bahseden Özdemir, artık ikramiye
kazanmak yerine pazarlamaya yönelik yetiştiriciliğin de yaygınlaşması için
bu yönde çalışmaların yapılmasını istedi. Yap işlet devret modeliyle özel
pansiyon haracılığının desteklenmesi ve banka kredilendirme modelleriyle
desteklenmesi gerektiğini söyleyen Özdemir, bu reformların ardından dünyaya
entegrasyona daha hazır hale gelineceğinin altını çizdi. |
Türkiye Jokey Kulübü
Başkanı Yasin Ekinci, dünya atçılığının kalbinin bu seminer nedeniyle
Ankara’da atmasından duyduğu mutluluğu ifade ederek, buradan çıkacak
sonuçların artık finish çizgisinde hep en önde görmek istedikleri Türk
Atçılığı için çok önemli olduğunu belirtti.
TJK olarak
başlattıkları uzun vadeli master plan çalışmasının en temel noktası olan
“Kaliteli at yetiştiriciliğinin önünü açmak” politikasının ne denli doğru
olduğunu bu seminer vasıtasıyla bir kez daha görmekten mutluluk duyduğunu
ifade eden Ekinci, “ Verimli, güçlü, global bir endüstri oluşturmak diye
özetleyebileceğimiz yeni vizyonumuz ile ilgili olarak ilerlediğimiz yolda
bazı öncelikler saptamak zorundayız” dedi.
Safkan Arap Atı
yetiştiriciliğinin vazgeçilemeyecek bir geleneğimiz ve kültürel mirasımız
olduğunu kaydeden Yasin Ekinci seminerde de ortaya konduğu gibi bu konunun
uluslararası arenada bir şansının olmaması nedeniyle Safkan Arap Atı
Yetiştiriciliğine, iç pazarı cazip hale getirmek suretiyle destek
verileceğini ortaya koydu. Hedeflere ulaşabilmek için Safkan İngiliz
Atçılığına yeterli desteğin verilmesinin de bir zorunluluk olarak ortaya
çıktığını kaydeden TJK Başkanı Yasin Ekinci, sorunların giderilebilmesi için
en önemli meselenin çözümlerin kısa sürede devreye sokulması olduğunu
söyledi. Bu çözümlerin öncelikle; iyi programlar ve iyi tesisler
gerektirdiğini ifade eden Ekinci bu nedenle alt yapı çalışmalarına büyük
önem verdiklerini vurguladı. Dünya atçılığının ilgisini çekmek ve yarış
severlerin ilgisini artırmak için enternasyonal boyuta verdiklerini önemi
vurgulayan Ekinci, bu yıl yapılacak olan İstanbul Uluslararası Yarış
Festivalini bunun için çok önemsediklerini ve yılda 10 milyon turist çeken
Antalya ilimize yapılacak modern bir hipodromun da büyük önem ve aciliyet
taşıdığını belirtti.
TJK Başkanı Yasin
Ekinci sözlerine “Dünyada 120 milyar Euro’luk ekonomik hacme ulaşmış bu
endüstride Türk At Yarışçılığının kısa sürede hak ettiği konumu kazanmasını
diliyorum” diyerek son verirken, katılımlarında dolayı yabancı konuklara ve
Türk Atçılığının global bir oyuncu olması için uyguladığı vizyon ve
verdikleri destek için Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker’e teşekkür etti.

Seminerin kapanış
konuşması Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehmet Mehdi Eker tarafından yapıldı.
Konuşmasına Türkiye’de
at yetiştiriciliğinin ve yarışlarının kısa bir tarihçesini sunarak başlayan
Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker, 100.000 kişinin üstünde kişiye
istihdam sağlayan sektörle ilgili bilgiler verdi. Eker, son dönemde
uygulanan politikalarla hem müşterek bahis gelirlerinde artış sağlandığını
hem de yapılan yarış organizasyonları ile ulusalaraarsı platformda önemli
başarılara imza atıldığını belirtti.
Türkiye olarak, dünya
atçılık sektöründe global düzeyde önemli bir oyuncu olmayı hedeflediklerini
vurgulayan Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker, bu doğrultudaki başlıca
hedeflerinin; mevcut hipodrom sayısının arttırılması, satışların 1.5 milyar
ABD Dolarından 10 milyar Dolara yükseltilmesi, yarış programının dünya yarış
otoritesinin standartlara uygun hale getirilmesi ve dünya yarışcılık
programı ile entegrasyon olduğunu ifade etti.
“ Atçılığın Dünya Ekonomisindeki Yeri” Seminerinin tüm taraflar açısından
çok yararlı olduğunu kaydeden Mehdi Eker, seminer sonuçlarından da açıkça
görüldüğü gibi Türkiye’nin bu alanda global bir oyuncu olması için İngiliz
Atı yetiştiriciliğine daha fazla önem verilmesi gerektiğini belirtti. Tarım
ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, konuşmasına gerek ekonomik gerek tarihsel
açıdan Türkiye için çok önemli olan at yarışı ve yetiştiriciliği
endüstrisinin gelişmesi için yatırımlara devam edeceklerini vurgulayarak son
verdi. |
|