Dünya Kadınlar Günü Koşusu, 9 Mart Cumartesi günü  Veliefendi Hipodromu'nda

 

Türkiye Jokey Kulübü olarak, hayatımızın her anında varlıklarını hissettiğimiz, güç, akıl, özveri, şefkat ve anne denildiğinde tek cevabı olan kadınlarımız için, onlara karşı sevgi ve saygı adına bir kez daha koşuyoruz.

 

9 Mart Cumartesi günü İstanbul Veliefendi Hipodromu’nda saat 20.00’de başlayacak koşuda, 3 yaşlı safkan İngiliz dişi tayları “Dünya Kadınlar Günü Koşusu”nun üçüncüsünde bir araya gelecek. Sentetik pistte 1500 metre mesafede gerçekleştirilecek olan koşuda, ALWAYS PERFECT, ATEŞGEÇİRMEZ, BLANCHARD, DENİZ MAVİSİ ve ZILLION isimli safkanlar yer alacak.

 

Sosyal sorumluluk projeleri ve toplumsal konulara olan duyarlılığı ile birçok etkinlikte yer alan Kulübümüz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle düzenlenecek koşu ile kadın hakları ve toplumumuzdaki yeri konusunda kadınlarımızın yanında yer almaya devam edecek.

 

 

Kulübümüz Yönetim Kurulu’nun ev sahipliği yapacağı bu anlamlı günde, “Dünya Kadınlar Günü Koşusu”nun yanı sıra, İstanbul Veliefendi Hipodromu’nda “Fark Yaratan Girişimci Kadınlar Sergisi”nin de açılışı yapılacak.

 

Kadın girişimcilerin yaşamış oldukları sıkıntılara rağmen iş hayatında elde ettikleri başarılarının daha çok bilinir hale gelmesi ve yeni başarı hikâyelerinin yazılmasına hizmet etmesi amacıyla düzenlenen sergi,  Akatlar Kültür Merkezinde 11-17 Mart tarihleri arasında bir hafta boyunca ziyaretçilere açık kalacak.

 

Bizi biz yapan tüm kadınlarımızı bu anlamlı günde koşuları yerinde izlemek ve heyecanı birlikte paylaşmak üzere Veliefendi Hipodromu’na bekliyoruz…

 

Göknur Damat
Kuaför, Kalıcı Makyaj Uzmanı

“Kadınların kendi ayaklarının üzerinde durmalarını ve güçlerinin farkında olmalarını istiyorum.”

 

 

Göknur Damat;  sadece iş hayatında başarılı olmadı,  kanserle mücadelesini de kazandı.  “Hayata hep esprili baktım. Kanser hastalarının da en iyi ilacı moraldir. O da bende doğuştan var” diyor.  Kendisini en başarılı bulduğu alan ise zaman yönetimi. Bu alanda o kadar başarılı ki doktorlar yaklaşık 6 ay yaşayabileceğini söylediğinde ilk düşündüğü, kalan zamanını nasıl değerlendirebileceği oldu. KOSGEB’den aldığı krediyle Tekirdağ’da kendi kuaför salonunu açtı. Hollanda’da düzenlenen Worldwide Eyebrow Championship yarışmasına katılmaya karar verdi. Yakınları yarışma stresinin sağlığını kötü etkilemesinden endişeliydi. Ancak o Türkiye’ye kalıcı makyaj dalında kazandığı dünya birinciliğiyle döndü. Başarısı,  2017 yılı Türkiye Esnaf Buluşması’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından örnek gösterildi.  Damat, şimdi kendisiyle aynı mücadeleyi veren kadınlara destek oluyor.  Ücretsiz saç kesimi yaparak elde ettiği perukları Türkiye’nin dört bir yanındaki kanserle savaşan kadınlara ulaştırıyor.  

Bir Rüya ve Bu Fotoğrafın Hikayesi...

Göknur Hanım, kanserle mücadele ettiği dönemde bir rüya görür. Rüyasında üzerinde beyaz bir elbise, yanında siyah bir at bulunmakta ve tüm sevenleri "dur gitme" dediği halde, siyah atla birlikte "ışığa" doğru gitmekte olduğunu görür.

Göknur Hanım, doğal olarak bu rüyayı, kendisinin kanserle mücadelesinde başarısız olacağı şeklinde yorumluyor. Kanseri yenmesine rağmen bu korkuyu bir türlü yenemiyordu.

"Fark Yaratan Girişimci Kadınlar Sergisi" için kendisi ile çekim yapılacağı gün, yıllar sonra korkusuyla yüzleşmeye, rüyasındaki gibi beyaz bir elbise ile geldi.

Bizden tek talebi, çekimde yanında yer alacak atın siyah renkli olmasıydı. Ancak çekim için ayarlanan ve sette hazır bulunan at, kahverengi renkteydi.

Genelde uysal ve zorluk çıkarmayanlar arasından seçilen atımız, çekimlerde huysuzlanarak fotoğraf çektirmek istemiyordu. Alternatif olarak bulunan at ise tıpkı Göknur Hanım'ın rüyasındaki  gibi siyahtı.

Tamamiyle bizim dışımızda gelişen bu olay sonucu ortaya çıkan bu fotoğraf karesi, bir anlamda kazanılan yaşam savaşının simgesi olarak katalogda yer aldı.

Göknur Hanım rüyasını, çekimleri bitirip fotoğrafları kendisine gösterdikten sonra gözyaşları içerisinde bizimle paylaştı. Biz onun bu hikayesinde yer almaktan ve korkularının üzerine giderek onları yenmesinden dolayı son derece mutlu olduk.

Ne derler bilirsiniz, “At; Murat'tır.”

Müjde Esin
KızCode Platformu Kurucusu

“KızCode aslında erkekler yaptıysa, kadınlar da yapabilir demek”

 

 

Müjde Esin;  asla vazgeçmedi, hayalinin peşinden koştu… Ağrı’nın Patnos İlçesi’nde dünyaya gelen Esin,. 5 yıl boyunca üniversiteye gidemese de pes etmedi. Tüm şartlarını zorlayıp yetenek sınavıyla girdiği Beykent Üniversitesi’nden başarıyla mezun oldu. Kazandığı bursla İngiltere’de yüksek lisansını tamamladı. Westminster Üniversitesi’nin desteğiyle  “İngiltere’de Yaşayan Göçmen Kadınlar ve Kız Çocuklarının Yaşadığı Zorluklar” hakkındaki projesi, İngiltere İçişleri Bakanlığı ve Üniversiteler Birliği tarafından 2015 yılında “ Yılın En İyi Sosyal Girişim Projesi” seçildi. KızCode Platformuyla birlikte İngiltere ve Türkiye'de eş zamanlı olarak kız çocuklarına teknoloji ve kodlama eğitimi vermeye başladı. Köylerde çocuklara teknolojiyi anlattı ve çocukların hayal dünyalarında yepyeni bir pencere açtı. Şu ana kadar yaklaşık 3 bin kız çocuğunun hayatına dokundu. KızCode platformuyla; kız çocuklarının önündeki engelleri kaldırmaya, onlar için başka bir hayat ihtimaline kapı aralamaya devam ediyor.

 

Sezen SUNGUR SARAL
Reeder Kurucu Ortağı

“En büyük mücadelem, kadına yüklenilen toplumsal rollerle... Kadın ve erkek; ev işleri, çocuk bakımı ve iş hayatının sorumluluklarını eşit paylaşmalı.”

 

 

Sezen Sungur Saral, Bornova Anadolu Lisesi'nden birincilikle, Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü’nden "Yüksek Onur" derecesiyle mezun oldu. Girişimcilik hikâyesi ise 2010 yılında daha çok insanın kitap okumasını sağlama ve bilgiyi özgürleştirme hayaliyle kurduğu reeder markasıyla başladı. Türkiye’de ilk e-kitap okuyucu cihazı piyasaya sürdü ve e-kitap sitesini açtı. Samsun’da 600 bin adet telefon, tablet ve akıllı saat üretim kapasiteli fabrika kurdu.  Reeder, geniş ürün gamı ile tüm elektronik marketler ve telekom operatörlerinde satılıyor. Kadınların ülke ekonomisine katkı sağlanması gerektiğine inanan Saral, bunun için KAGİDER başta olmak üzere çeşitli derneklerin projelerinde yer alıyor. İş hayatına atılmaları için erkekler kadar teşvik edilmeyen kadınlara ulaşıp onlara cesaret ve ilham veriyor. Kadınlara başarılı olmak için zaten sahip oldukları, birçok işi aynı anda yapabilme/düşünebilme yeteneklerini ön plana çıkarmalarını ve vazgeçmemelerini tavsiye ediyor.

 

Sevginar Baştekin
1K Kimya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı

“Bir kadın olarak hiçbir zaman dezavantajlı olduğumu düşünmedim. Bir süre sonra herkes bana inandı.”

 

 

Sevginar Baştekin, silikonlu temizleyicinin mucidi… Türkiye leke çıkarıcı ürünleri de onun sayesinde tanıdı. HighGenic markasıyla ürünlerini tüketicilerin beğenisine sunuyor. Ayrıca ihracat yapıyor. Ancak bu marka, onun ilk girişimcilik denemesi değil.  2000 yılında kurduğu çok ortaklı şirketle istediği başarıyı elde edemedi. Bir ay sonra yepyeni bir marka için harekete geçti.  Eşinin desteğiyle 1K Kimya’yı kurdu. Özgün, yenilikçi ve tüketicilerin hayatını kolaylaştıran 200'den fazla ürünün formülünde ve tasarımında imzası yer alıyor.  Mucidi olduğu Silikonlu Temizleyiciyi, 2017 yılında dünya çapındaki markalar için de üretmeye başladı. Rekabetin yoğun olduğu bir sektörde fark yaratabilmesini, eğitimini aldığı mesleği yapmasına ve çok çalışmasına bağlıyor.  Kadınlara önce yapmak istedikleri iş hakkında bilgi sahibi olmayı, ardından da denemekten korkmamayı tavsiye ediyor. Cesaret gösterip, ilk adım atıldıktan sonra yürünen yolda pek çok şansla karşılaşılacağına inanıyor.

 

Semra Ünal
İncir Cipsi Üreticisi

Kadınlar birbirine destek olursa, her şeyi başarabiliriz.”

 

 

Semra Ünal, taze incire katma değer kazandırdı. Ürettiği incir cipsiyle yepyeni bir pazar yarattı. Aydın’ın Kuyucak İlçesi’nde yaşayan Ünal, ev işlerini ve çocuklarının bakımını üstlenmenin yanı sıra pek çok kadın gibi incir üreticisi eşine destek olmak için tarlada da çalışıyordu.  Her şey tüketilmediğinde israf olan taze incirleri nasıl değerlendirebileceğini düşünmesiyle başladı. İncirleri ince ince dilimleyip güneşte kurutarak, yüzde yüz doğal bir yöntemle incir cipsini geliştirdi.  Çevresinde incir cipsi çok sevilince kızıyla birlikte “Cennetten Gelen Tatlar" projesini hazırladı.  Proje, 77 katılımcının projesi arasından birinci seçildi. Böylece Ünal; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından hibe alarak kendi işini kurdu. İncir cipslerini internet üzerinden satışa sunan Ünal, yüzlerce kilogram cips satmayı başardı. Her geçen yıl da üretimini artıyor. Kadınların birbirine verdiği desteğin önemine dikkat çeken Semra Ünal, incir cipsi üretirken aynı köyde yaşadığı kadınları istihdam ediyor.   

 

Kezban Karaman
Çiftçi

“Elinin hamuruyla erkek işine karışma deyimi eskide kaldı. Artık tarhana, bulgur kurutmak yetmiyor. Türk kadınları, başarılarıyla dünyada konuşulmalı.”

 

 

Kezban Karaman, Temiz enerjinin yaygınlaşması için yürütülen düzenlemelerde büyük pay sahibi. Karaman, güneş panellerini ilk kez yeğeninin düğünü için gittiği Almanya’da gördü. “Bizim de bu sisteme ihtiyacımız var” diye düşündü. Köyüne dönünce kendi elektriğini üretmek için kollarını sıvadı.  Kısa süre sonra kurdurduğu paneller sayesinde buzdolabını, televizyonunu güneşten elde ettiği elektrikle çalıştırmaya başladı. Hatta elektrikli bisikletini de güneşle şarj etti. Ancak onun hedefi elektrik faturası ödememekti. Sesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a kadar duyurdu. 10. Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı’nın onur konuklarından biri oldu. Evinin çatısına güneş paneli kuran herkesin, ihtiyacından fazlasını şebekeye satabilmesini sağlayan düzenleme biraz da onun sayesinde oldu. Bitmeyen hazine dediği güneş ve rüzgar gibi enerji kaynaklarının önemine dikkat çekiyor ve çocuklarımızın geleceği için temiz enerji kullanımının artması gerektiğine inanıyor.   

 

Ebru Özülkü
“aloparca.com” Genel Müdürü


“Yerinizden kalkın, neyi yapabiliyorsanız onu yapın ve hayallerinizin peşinden harekete geçin.”

 

 

Ebru Özülkü, toplumun ezberini bozan kadınlardan biri. EGR valfinden de anlıyor, tıkırtı burcundan da, radyatör tapasından da. Bir otomobili tamir edecek düzeyde yedek paçalara hâkim. Üniversite mezuniyetinin ardından Avustralya'da master, Yeditepe Üniversitesinde antropoloji üzerine doktora yapan Özülkü, hayali olan yedek parça satma işini e-ticaretle birleşti. Her zaman iş hayatında yer almasını destekleyen ailesi dahi, “erkek işi” olarak görülen bu sektörde kariyer yapmasına taraftar değildi. Tüm birikimini kullanarak “aloparca.com” internet sitesini hayata geçirdi. İlk yıllarda telefonda sesini duyan müşteriler onun kendilerine yardımcı olamayacağını düşünüyordu. Ancak o, işine hâkimiyetiyle bu düşünceyi kısa sürede yıkmayı başardı. Yedek parça arayanlara “aloparca.com” aracılığıyla hizmet vermeyi sürdürüyor. Satış uzmanlarının yarısına yakını ise kadın. Kadınların başaracaklarına inanmaktan vazgeçmemelerini istiyor. Kadınların karşılaştıkları direnişi kırabileceklerine dikkat çekiyor.

 

HAMİDE SEKECEK
Tekstil Atölyesi Sahibi

“İnandım, sabrettim ve başardım. Siz de vazgeçmeyin!”

 

Hamide Sekecek, yıllarını geçirdiği tekstil sektöründe işçilikten, patronluğa kadar yükseldi. Kendini kadınlara istihdam sağlamaya adadı. Kastamonu’da yaşayan Sekecek, ailesinin geçimine katkı sağlamak için 21 yıl boyunca tekstil sektöründe işçi olarak çalıştı. Hayali kendi işinin patronu olmaktı.  Onu bu hayale kavuşturan ise KOSGEB’in girişimcilik kursuna katılması oldu.  Kursun ardından almaya hak kazandığı hibe ve krediyle kendi tekstil atölyesini açtı. 3 yıl önce 7 kişiyi istihdam ettiği atölyesinde bugün çalışan kişi sayısı 120’ye ulaştı. Büyük markalar için üretim yapan Sekecek, ürünlerini Avrupa ülkelerine de ihraç ediyor. Kadınların birbirini desteklemesi gerektiğine inanan Hamide Sekecek, özellikle ev kadınlarını iş hayatına kazandırmaya çalışıyor. Hayaline inanan ve ulaşmak için sabreden kadınların önünde hiçbir engelin duramayacağını düşünüyor.  

NURAN ÖZYILMAZ
Kars Kaz Evi Restoranının Sahibi

“İlhamımı kendi emeğimden ve cesaretimden aldım. Yemek yapmayı sevdiğim için başarılı oldum.”

 

 

Nuran Özyılmaz, Kars’ın ilk kadın girişimcisi. Başarısıyla Karslı kadınların öncüsü oldu. Genç yaşta evlenip anne olmuştu. Kızlarına örnek olmak için 1990 yılında, 10 bileziğini satarak iş hayatına atıldı. 18 yıl boyunca yaptığı tuhafiyeciliğe olan ilginin azalması üzerine yeni bir arayışa girdi.  Köylerde kullanılan kaz etinin ticari değerini fark etmesi hem kendisinin hem de Karslı kadınların hayatını değiştirdi. 2008 yılında Kars’taki ilk yöresel yemekler yapan restoranı “Kars Kaz Evi” nin adını Türkiye’ye duyurdu.  Ardından  "Kaz Yetiştiriciliği ve Irkını Devam Ettirme Derneğini" açtı.  Kaz yetiştiren kadınları derneğe üye yaparak,  ürettikleri kazları satın aldı.  “Kaz Yemeyen Kalmasın” sloganıyla oluşturduğu  “Sürdürülebilir Kars Kazı Projesi” Birleşmiş Milletler tarafından kabul edildi. Proje sayesinde 40 kadın yetiştirici, kaz yetiştiriciliği ile ilgili bilimsel dersler aldı, gelenek ve bilim birleşti. Özyılmaz’ın sıradaki hedefi ise kaz çiftliği kurmak.

 

Zehra Sema Demir
Yaşayan Müze Kurucusu   

“İşinizi sevgiyle, aşkla ve gönlünü vererek yaparsanız, zaten para kazanıyorsunuz.”

 

 

Zehra Sema Demir, 2007 yılında ülkemizin ilk uygulamalı kültür müzesi olan ”Yaşayan Müze”yi kurdu. Çok maliyetli bir iş olarak görülen müzecilikte, kâr elde edemeyeceği yönünde pek çok uyarıyla karşılaştı.  Hayali, 2006 yılında Beypazarı Belediyesi’nden gelen desteğin ardından gerçek oldu. Oldukça yorucu ve meşakkatli geçen bu süreçte hiçbir zaman heyecanını kaybetmedi.  2012’de ise yine kendi imkânları ile memleketi olan Beypazarı'nda Türkiye’nin ilk, dünyanın üçüncü “Hamam Müzesi’nin açılışını gerçekleştirdi. 2016’da “Anadolu Açık Hava Müzesi-Yaşayan Köy"ü kuran Demir, bir kadın olarak Anadolu'nun kültürel değerlerine sevgisi ilgisi ile kültürümüze hepimizin adına sahip çıkıyor.  Garanti Bankası, KAGİDER ve Ekonomist Dergisi tarafından 2015 yılının sosyal kadın girişimcisi seçildi.  Sabancı Vakfı, Sema Demir'i müzecilik çalışmalarıyla 2016 yılının fark yaratanı olarak ödüllendirdi. Müzecilik çalışmaları ve Türk kültürüne hizmetinden ötürü 2017'de T.C. Cumhurbaşkanlığı tarafından özel bir ödül aldı.

 

İKSİR SEMA AYDIN
İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası Kurucusu

“Her şey babaannemin çöreklerinin kokusuna duyduğum özlemle başladı.”

 

 

İksir Aydın, Matematik öğretmenliğinden emekli olduktan sonra ailesiyle birlikte doğası, tarihi, kültürü, gastronomisiyle çok özel olan doğduğu topraklarda, Kastamonu- Daday’da yatırım kararı aldı. Bölgenin mimari özelliklerine sahip, 1926 yılında yapılan bir konağı ve aslına uygun olarak restore ederek ek bina yatırımları, Samanlık Restoran, Toplantı Salonları, Sağlıklı Yaşam Merkezi ve Binicilik Tesisleri ile ‘İksir Resort Town Yaşam ve Tatil Kasabası’ 2010 yılında kapılarını Dünya turizmine açtı. İksir Hanım, bu girişimiyle, 2014 yılında Garanti Bankası, Ekonomist Dergisi ve Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) işbirliğiyle düzenlenen yarışmada Türkiye’nin Yöresinde Fark Yaratan Kadın Girişimcisi Ödülü’nü aldı. O süreçte İksirli Çiftlik adıyla ikinci bir girişme başlayan Aydın, kurduğu bu çiftlikte ata buğdayı siyez başta olmak üzere misafirlerini mevsiminde doğal ürünlerle ağırlamaya başladı. İksirli Çiftlik, agro turizm ve organik üretim yaparak bölge ekonomisine artı değerler katmaya devam etmeye devam ediyor. 

 

Prof. Dr. YASEMİN AÇIK
Akademisyen; Girişimci

“Kadın olmak zor. Doğuda kadın olmak daha da zor.”

 

 

Prof. Dr. Yasemin Açık, Elazığ’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini aynı şehirde tamamladı. Lisans eğitimini Hacettepe Üniversitesi’nde, Doktora eğitimini ise akademik görevini yürüttüğü Fırat Üniversitesi’nde tamamladı.1999 yılında doçent olan Prof. Dr.AÇIK, 1997 yılında İngiltere’de Nottingham Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı ve Epidemioloji Bölümü’nde çalışmasının ardından 2005 yılında Profesör unvanını aldı.  Elazığ’daki girişimci kadınları bir araya getirerek, kadın girişimci sayısını artırmak ve kadınların toplumdaki yerinin iyileştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla Elazığ İş Kadınları Derneği’ni (ELİKAD) kurdu. Cumhuriyet tarihi boyunca Elazığ’da yapılan en büyük özel sektör yatırımını gerçekleştirerek çimento fabrikası kurdu. Sivil toplum örgütü çalışmalarının yanı sıra iş yaşamında da aktif olarak yer alan Prof. Dr.AÇIK, çimento, akaryakıt, inşaat, turizm, enerji, savunma, medya, spor, gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren birçok başarılı şirkette çalışmalarını sürdürerek 5000 dolayında çalışana istihdam sağlıyor.